Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çolak Bitlis'e geldi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çolak, muhalefeti eleştirdi - Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak:- 'Selden, afetten oy çıkarmayın. Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimeler sarf etmeye kimsenin hakkı yoktur'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak, Bitlis ziyaretinde yaptığı konuşmada, muhalefetin selden, afetten oy çıkarmaya çalıştığını söyleyerek eleştiride bulundu.
Bir dizi ziyaret için Bitlis'e gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak, Yeniden Refah Partisi Bitlis İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Çolak, son zamanlarda yaşanan sel ve yangınlara değindi. Muhalefetin tek suçlu olarak iktidar partisini göstermesinin yanlış olduğunu söyleyen Çolak, muhalefetin Meclis kürsüsünden hava attığını söyledi. Muhalefet üyelerinin Cumhurbaşkanına yönelik ağza alınmayacak kelimeler sarf ettiğine değinen Çolak, “Beğenirsin beğenmezsin, bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır. Yüzde 52 oyla gelmiş bir Cumhurbaşkanı Türk bayrağını temsil eden büyüğümüzdür. Ben kendisinin siyasi politikalarını eleştiririm ama makama geldiği zaman bu Türk milletinin ve cumhurun başıdır. Senin ona ağza alınmayacak kelimeler kurma hakkın yok” dedi.
Bingöl ve Muş ziyaretlerinin ardından Bitlis’e geldiklerini ifade eden Çolak, burada esnafların dere üstü projesi ile mağdur edildiklerini ileri sürdü. Mağduriyetin giderilmesi için önerilerini sıralayan Çolak, “Onun için diyoruz ki bugün Bitlis’te bir yıkım gerçekleştiriliyor. Bu yıkıma maruz kalan esnafların mağdur edilmemesi, iş yerlerine hak ettikleri değer üzerinden haklarının verilmesi gerekirdi. Esnafın zararlarının da devlet bütçesinden karşılanması ve o işyerlerinde çalışanların hak kaybına uğramaması adına İş-Kur üzerinden iş kayıplarının karşılanması gerekiyordu” diye konuştu.
2023 seçim vizyonu ile ilgili de konuşan Çolak, “Seçim startına girdiğimizde bizim de milli ve manevi değerlerimiz var. Gelecek seçimde bizim tek hedefimiz Dr. Fatih Erbakan’ı Cumhurbaşkanı yapmaktır. Şu anda bunda kararlıyız. Ve tek başına seçime girme konusunda da kararlıyız. O günkü şartlar, seçmen, teşkilatlarımız nasıl karar verirse ona göre oturup alacağımız ortak kararla seçime gireceğiz. Bizim olmazsa olmazlarımız vardır. Üretime ağırlık vereceğiz. Ağır sanayiye, ağır sanayiyi öne alacağımız parti politikalarımız var. Adaleti ön plana çıkaran politikalarımız var. Bu temel şartlarda anlaştığımızda ittifak yoluna da gidebiliriz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak, konuşmasının devamında, “Yaşana afetlerden siyasiler oy çıkarma peşine düşüyor. Sabahleyin bakıyorum, ana muhalefet partisi iktidara afeti onlar hazırladı diyor. Meclis kürsüsünde oturup hava atmak çok güzel. Afetin sorumlusu bu iktidar partisidir. Diyorlar bu kadar basit mi? Tamam, hazırlanmasında, ya da hazırlıksız yakalanabiliriz. Siz yardımcı olun. Bir yapıcı olun. Ülkemizde yangınlar çıktı ya. Allah aşkına yangından oy çıkarmayın. Şu anda da sellerden afetlerden oy çıkarmayın. Zaten büyük maddi hasarlar var. İnsanla ölmüş. Aileleri kayıplarını arıyor. Çalışmalar bir taraftan devam ederken, burada suçlu iktidar partisidir. Ne kadar güzel ya. Bu kadar basit mi bu politikalar. İktidar partisi afet olsun ister mi? İnsanlarımız ağlıyor, sel olmuş, ormanlarımız yanmış. Ben Karadeniz’den geliyorum. Seli bizzat yaşadım. İçinden çıkıp geldim. Ben başta ana muhalefet partisi olmak üzere muhalefetten şunu bekliyordum. Bize ne düşüyor? Belediyelerle el ele verelim. Sizlerle birlikte afet bölgesine gidelim. Gün kara gündür. Gün el ele verme günüdür. Yok. Aman orada bir afet olsun da be oy çıkarayım peşindeler” şeklinde konuştu.
“Ahmet Davutoğlu bu ülkenin Başbakanlığını ve Dışişleri Bakanlığını yapmıştır” diyen Çolak, “Ne kadar güzeldi. Ne zaman ki Recep Tayyip Erdoğan onu görevden aldı, en kötüsü o oldu. Böyle mi politika olacak? Sen Dışişleri Bakanı iken Ortadoğu kan gölüne döndü. Sen Esad’la sabah kahvaltısı yaptın, akşam Suriye’ye bombalar yağdı. Ben Beşar Esad’ı savunmuyorum. Onun zalim olduğunu kabul ediyorum. Ama diyor ki, ‘Ahmet Davutoğlu benim önüme madde ile geldi. İngiltere ne istemişse Ahmet Davutoğlu da aynı o maddelerle benim yanıma geldi. Sizin farkını yok ki. Biz kardeş ülkeyiz’ dedi. Daha sonra Orta Doğu kan gölüne döndü. Sen bu ülkeyi iyi yönettin de şimdi bu ülkeyi Cumhurbaşkanı olarak yöneteceğini ifade ediyorsun? Ali Babacan, Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını sen yaptın. Berat Albayrak değil, bu ülkeyi bu duruma sen getirdin. sen Irak’a bombalar yağdırılırken, imzaladığın tezkerede nasıl davrandığını o gün açıkladın. Orada binlerce Arap, Kürt, Müslüman insanları nasıl katledilmesine göz yumuyorsun. ‘Beni ilgilendirmiyor’ demedin mi” diye konuştu.